Arka fonda çalan 'Yürüyorum Dikenlerin Üstünde' türküsünde Selda Bağcan'ın dediği gibi
'Karanlık Bir Gece Yol Görünmüyor' minvalinde bir havaydı.
Bankta otururken aklımdan dünyevi sıkıntılarım, ara ara ise manevi boşluğum geçiyordu, elimde köşedeki seyyar köfteciden üç çeyrek ekmek arasına yaptırdığım köftemi yerken karşıdaki dağ manzarasına dalmış ,düşünüyordum.
Konuşacak hiç kimsem yoktu bu mevzuları.
O sırada yanıma bir köpek geldi, sabahtan beri yemek aradığı her halinden belliydi.
Gözleri bitkin, kulakları hafif sarkık şekilde karşıma oturdu.
Benimde bir dosta ve konuşacak birine ihtiyacım vardı. Hem besleyip hem de konuşmaya başladım.
+Bu dünyada seni seven, koruyan hiç kimse yok mu?
-Hav hav
+Rızkını her zaman Allah'tan mı umarsın?
-Hav hav
+Bu kadar savaş, ölüm varken de mi rızkını ararsın?
-Hav hav
+Savaşın hiç anlamı yok değil mi senin için?
-Hav hav
+Hiç şahit oldun mu böyle ölen birine?
-Hav hav
+Peki hiç yardımcı olmak istemedin mi onlara?
-Hav hav
+Rızkını umduğun Allah sana bu duyguyu vermemiş mi?
-Hav hav
+Hiç peki aşık oldun mu?
-Hav hav
+Çocuk getirmek istemez misin yoksa bu dünyaya?
-Hav hav
+Doğru kendini doyuramazken nasıl doyurursun bir de aileni?
-Hav hav
+Evlerinde huzurla sahipleri ile uyuyan, karnını doyuran köpeklere ne dersin?
-Hav hav
+Sence onların kaderi özel mi yazılmış?
-Hav hav
+Sendemi inanmıyorsun kadere?
-Hav hav
+Kovdular mı seni hiç peki kaldığın yerden?
-Hav hav
+Hiç darbe yemedin mi bir insandan?
-Hav hav
+Ah sen gelmeden düşünüyordum bende cinslerimin davranışlarını. Sizde yok mu böyle şeyler mesela?
-Hav hav
+Hiç öteki olmaz mı sizin camiada?
-Hav hav
+Bazen konuşmak bile acı veriyor bana biliyor musun? Size özenmiyor değilim.
-Hav hav
+İnsan olmak güzel bir şey değil aslında hissedebiliyormusun?
-Hav hav
+Hep bir ekmek, yer kavgası.
-Hav hav
+Doğru sizde de var ama bu kadar değildir herhalde.
-Hav hav
+Hiç yüce olmayı düşünmedinmi? Sana imrenilmesini istemedinmi?
-Hav hav
+Mesela böyle fiyakalı elbiseler,temiz çoraplar?
-Hav hav
+Güzel arabalar,evler?
-Hav hav
+Boşa mı anlatıyorum sana bunları?
-Hav hav
+Peki hiç bilgiye ulaşmak istemedin mi? Kendinden vazgeçip kaybolmak?
-Hav hav
+Doğru sen zaten kayıpsın.
Son bir havlamadan sonra aldı başını gitti. Beni yine yalnızlığımla baş başa bıraktı.
O giderken düşündüm ki bu dert ettiğim, düşündüğüm şeyler onun için sadece bir 'hav hav'dan ibaretti.
Kendimizden aşağı gördüğümüz, tasma taktığımız hayvanlar aslında bizden daha yüceydi.
En azından 'an' kavramını anlamışlar, yemeği bulunca yemişler ve dünyayı evleri yapmışlar.
Arkasından baktım giderken, bir yeri seçip uyumuş.
Yarın ne olacağını düşünmeden, tamamen kendini Allah'a bırakıp.
Şimdi oturdum yine düşünüyorum, nasıl köpekleşebilirim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder