19 Mayıs 2018 Cumartesi

Ey Gizlenip Örtünen! Kalk ve Uyar

Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin.

Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. (Nisa - 2)

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma. (İsra 26)

Ne oldu bu ümmete? Ne oldu Muhammedi bilince? Ne oldu Allah’ın emirlerine?

Namaz’a mı indirgendi din? Oruç tutmaya mı indirgendi? Muhammed peygamber bugün halimizi görse bir devrim daha yapmaz mıydı?

Oysa Allah namaz’ı anlatırken ‘Salat’ kelimesini boşa kullanmadı,’Kötülükten sakındırır’ derken ‘Namazı kılıp kaçmayı’ anlatmadı.

Nedir bugün camilerde yapılan? Niye konuşmayız yoksulları,niye bilmeyiz çevremizde aç yatan insanları?

“Halkın malları içinde artması için verdiğiniz tefecilik parası ALLAH'ın yanında artmaz. Ancak, ALLAH'ın rızasını dileyerek verdiğiniz bir zekata gelince, onu verenler yatırımlarını katlarlar.” (Rum 39)

Bugün size Ebu Zer'i,Muhammedi bilinci anlatacağız.

Irak’ta karşı mezhepten olduğu için dövülüp psikolojisi ciddi anlamda bozulan insanlar,kocası tarafından terk edilmiş kadınlar,ALS gibi bir hastalığa kadar farklılık gösteren bir çok hasta insanlar,sırf Sünni-Şii diye evlenemeyip ülkemize gelip aç yaşayanlar,yazdıkları yüzünden suçlananlar,Irak’ta tüm zenginliklerine el koyulup öldürülenler ve yetenek sahibi insanların yok oluşları….

Peki bu insanların suçları neydi?
Milyonlarca insanın aç kalması iktidar savaşlarından daha mı önemli?

Allah bugün vahiy indirse,peygamber bugün uyarmaya başlasa ilk söyleyeceği şey
‘Bu yeryüzündeki insanlar neden açlar?’ olurdu.

 Dediler ki: 'Şuayb, atalarımızın tapmış olduklarını veya ticaretimizi dilediğimiz gibi çevirmekten vazgeçmemizi, senin namazın mı gerektiriyor? Sen aslında yumuşak huylusun, akıllısın.' (Hud 87)

Şuayb peygamberin kavmi malını istediği gibi harcayabileceğini düşünüyordu ve helak oldular.

Kendilerine, 'ALLAH'ın size verdiği rızıklardan verin,' denildiğinde, inkar edenler inananlara, 'ALLAH'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız,' derler. (Yasin 47)

Bugün de biz, bu ayetteki insanlardan farklı değiliz,fotoğraflara ‘Like’ atıp ‘Allah versin’ deyip geçiyoruz.

Oysa Allah;
ALLAH rızık (varlık) açısından sizi birbirinize üstün kılmıştır. Nitekim, üstün kılınanlar, emirleri altındakilerle varlıklarını eşit paylaşmazlar. ALLAH'ın nimetini mi reddediyorlar? (Nahl 71)

Malı bir sınanma aracı haline getirip,diğer insanlar ile paylaşmamızı neredeyse her surede emretmiyor mu?

‘Bahçe Sahipleri Kıssası’ artık normal bir bahçeden değil,bir dünya bahçesinden ibaret.
Ve bu sahipler ‘Aman bir yoksul gelsin de almasın’ diye ödleri kopan sahipler.
Bu sahipler artık o bahçeden daha fazlasına sahip olan sahipler.
Oysa bu sahipler öyle sahipler ki,Afrika kıtasının açlık sorununu kökünden çözecek olan sahipler.
Ortadoğu’da ki savaşı bitirebilecek kapasiteye sahip olan sahipler bunlar.

Yasak ağaç artık ‘Elma’ değil. Yasak ağaç artık ‘Mal,mülk’tür.

Ama hayır,hayır onlar şirk’i sadece ‘Ben Allah’ım’dan ibaret sandıkları için,mülkte şirk koştuklarının farkında olmadıkları için,binlerce kendi ‘Katlı’ binalarında geziyorlar,yatlarında zevk-ü sefa içinde dolaşıyorlar.

Oysa bizim artık dirilip ‘Ehlullah’ (Allah için akraba olan) olmamız gerekiyor.

Sahi ya insanlar kardeşleri açken nasıl tok yatar?
İslam bize;

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz,birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmek için de aranızda selamı yayınız. Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinize hasım olmayınız. Birbirinizin arkasından çekiştirmeyiniz. Ey Allah’ın kulları,kardeş olunuz!”
Demiyor mu?

Sadece ‘Ey Müslümanlar’ değil!!!
Yoksulluğu bitirmek,kardeşlikten konuşmak ve savaşları bitirmek için ‘Medine Anayasası’n da emredildiği gibi ‘Ümmet’ olmak lazım: Hristiyan,Yahudi hangi dinden,hangi inançtan olursa olsun kardeş olmamız lazım.

Nasıl olsa Allah bizi iyilikler de buluşturacaktır;

“Her birinizin seçtiği bir yön ve yöntem var; siz iyilikte yarışın. Nerede olursanız olun ALLAH sizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir” (Bakara 148)
Bunları sürekli kafaya kakarak söylediğimiz zaman ‘Siz solcusunuz,siz zenginliğe karşısınız,siz özgürlükleri kısıtlıyorsunuz!’
Diyen insanlar maalesef çıkıyor,fakat bunlar ne peygamberin yaşamından haberdar ne de Allah’ın emirlerinden.

1-2 – Zenginlik yarışı sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
Bu yarışı bırakın gelin iyilikte,yoksula yardım etmekte yarışalım.

15- Rabbi, sınamak için insana bolca verip sevindirdiği zaman, "Rabbim bana cömert davrandı," der.


16- Ancak ne zaman ki rızkını kısarak onu sınarsa, "Rabbim beni küçük düşürdü," der.


17- Hayır! Doğrusu siz öksüze cömert davranmıyorsunuz?


18- Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.


19- Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.


20- Parayı/malı da çok fazla seviyorsunuz.


21- Doğrusu, yer çarpılıp paralandığı zaman,


22- Rabbin, dizi dizi meleklerle birlikte geldiği zaman,


23- Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlayacaktır. Artık anlamanın kendisine ne yararı var ki!


24- "Keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım," der.


25- O gün, O'nun cezası gibi bir cezayı kimse veremez.


Peygamberin villaları yoktu,arabaları yoktu,bu devir de olsaydı da olmayacaktı.
Zengin olan insanlar utanacağı yerde,malı ile övünüyor,daha da katlama yarışına giriyor.
Fakat Allah daha ilk inen ayetlerde peygamber nezdinde hepimize bir uyarı yapmıştır.

1. Ey gizlenip örtünen!
2. Kalk, ve uyar.
3. Sadece Rabbini büyük tanı.
4. Elbiseni tertemiz tut.
5. Kötü şeyleri terket.
6. Servet yığma hayallerine kapılma
7. Rabbinin rızasına ermek için sabret.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder