gözlerimi kapattığımda,
geçmiş gitmiş o anlar.
ninemin kürt böreği aldığı gün,
pudra şekeri yerine,
toz şeker atıp,
beni yokluğa rağmen mutlu etmesi.
haydar'ın sıcak poğaçası,
playstation oynamak için babamdan çaldığım para,
ve
inanmayacaksınız
ama
basketbol oynadığım
günler.
kim nerede?
ne yapıyor?
çok özlüyorum herkesi
ve
en çokta kendimi
vera ne yapıyordur mesela,
ne yapıyordur trabzon'da bilekliğimi verdiğim küçük kız çocuğu,
yapıyordur şimdi neler gaziantep'te o teyze,
tweety peluşum,
maraş'ta ki mülteci halid.
onurum
ve
hayallerim.
neredeler şimdi,
annem odayı toplarken,
onları nereye koydu?
rüzgarda
bir
toz
zerresi
gibi
dağıldı, gitti hepsi.
üniversitede,
odamı topladığım o son gün,
odama gelen kızın üzerinde,
vakit geçirdiğim,
son gün.
arkadaşımın ağlatan son şakası,
şimdi gülüyorum ona,
uçtu gitti o da.
ya da attım,
koltuğumun
altına.
nasıl olsa
'kimse görmez'
diyerek.
kayıp gidiyor ömrüm,
tıpkı,
bugünlerde,
ülkeyi etkisine alan,
ama
hemen de eriyen,
çoğunun nefret ettiği,
bir
kar gibi.
umarım,
nefret etmez,
benden kimse.
ve isterler beni,
bu sıralar,
güneşe,
heves ettikleri gibi.
ömrü sonsuz olan,
sadece gökyüzüymüş meğer,
ölürse bir arkadaşım,
onu sadece bir anıdan ibaret mi hatırlarım?
ya da ben gibi mi,
gelir bana?
tek kişilik mi olur artık ayak izim?
o kadar mı kalıyorum?
kaybettikçe sizleri
ve
yani
kaybettikçe kendimi.
bir kere uğrayıp,
bir daha gitmediğim,
kentler
ne alemde
mesela?
ne alemde
derken,
biliyorum,
halen bu alemdeler.
ve biliyorum,
tekrar gidebilirim oraya,
başlarında,
nöbet tutmaya.
ama bir kentin,
taşlarını mı soruyorum?
yoksa,
o kentten çaldıklarımı mı,
geri vermek istiyorum?
biliyorum,
halen gidebilirim oralara,
yapabilirim,
yine,
yaptıklarımı,
ama,
istemesi lazım ya beni kentlerin.
artık kim istiyor beni,
emin değilim.
ne onurum,
ne hayallerim,
ne de hislerim.
özleyip de vardığım,
her insandan,
her kentten,
kaçasım geliyor.
buz kesiyorum,
sabahları.
ölüyorum sanırım,
hergün,
ondan.
ölümüm,
fiziki değildir.
dostlarıma,
sevgililerime,
özlediklerime,
ve,
kentlere.
1 dakikalık saygı duruşu için ölüyorum.
ölümü ve hayatı yanyana düşünüyorum.
her sabah,
ama bak,
her sabah.
çözeceğim bunu da,
biliyorum.
kendim için,
sizler için,
elbet birgün,
dirileceğim.
hepiniz ile,
kolkola,
derin
ve
sıcak
bir
çukura
gireceğim.
ve
bir toprakta,
ikiden fazla kez,
teyemmüm alınırmışı,
kanıtlayacağız sizinle,
felsefe dünyasına.
ben emirhan.
özlüyorum hepinizi,
bunu bilin sadece.
ve
beni de iyi hatırlayın,
koyun,
geceleri,
yastığınızın altına,
benim için,
gezin kentinizin sokaklarını.
ve,
kendinizin,
sokaklarını.
https://open.spotify.com/track/3Dm3tSsNueqw3lQ77SbXmS?si=NbjSBLauR7akSBvLzQ-RKQ