28 Mart 2020 Cumartesi

Bir Kaç Film Önerisi ve Küçük Bir Ara

Arkadaşlar merhaba :)

Mağlum siktiğim hastalığı yüzünden herkes evlerine kapanmış,seven sevdiğinden uzak kalmış,öğrenciler biricik eğitim yuvalarını (!) özlemiş ve büyük oranda depresif olmaya başlamışlar.

Belirsizlik muhtemelen insanın canını en çok sıkan şeylerden biri.

Hatta bilinememezlik bence bilmemezlikten daha da kötü bir durum.

Yapılan bir sürü planların iptal olması,her gün gelen tedbirler sonucunda değişen düşünceler,ayrı kalınan insanlarlı uzun süre görememenin verebileceği burukluk,bu sebepten oluşan korkular vs vs.

Fakat bir yandan da iyi olmadı değil.

Çünkü can sıkıntısı bazıları için yaratıcılığı arttırır yeni fikirler oluşturulmasına neden olur :)

En başta açıklamam gereken şey şu ki 'Küçük Bir Ara'dan kastım blogta yazmaya ara veriyorum.

Gelişen dünya da bilgiyi yaymak bizim için daha da basit hale geldi.

İnsanların artık okumaları,anlamaları vs bu tembellik sebebi ile zorlaşıyor.,

Bu sebeplerden dolayı bende evde düşünürken bir bok çukuru olan Youtube'a girmeye karar verdim.

Belki bazılarınız bu fikre hemen ısınamayacak çünkü yazılardan alınan notlarınız vs aynı zevki size sağlamayacaktır.

Ama kendi gelişimim ve sizinde daha fazla yararlanacağınızı düşündüğümden böyle bir karar aldım.

Filmleri tavsiye etmeden önce şu linke tıklayıp kanalıma abone olabilirsiniz;

https://www.youtube.com/channel/UCyiLO1oclQ4V3Dv_O_gdvjQ

Sayenizde şimdiden 910 abonem var fakat amacım şuanda kanalı 1000 abone yapabilmek ve daha fazla kişinin yararlanabilmesini sağlamak.

Muhtemelen ilk videomuz da hafta içi 'Salı' veya 'Çarşamba' günü gelecek.

Her hafta 1 video atmayı düşünüyorum,konu yine blogda yazdığım tarzda konular olacak.

Bu blogu çok iyi bir okunma derecesine getirdiniz bu yüzden çok teşekkür ederim sizden ricam yine kanalı da paylaşmanız olacak şimdi veya ilk videomuzdan sonra.

Bloga ara vermem demek onu tamamen bitireceğim demek değil.

Normalde bu yazımı 'Okumak ve Yazmak Üzerine' olarak planlamıştım fakat motivasyon eksikliğim,kafamda dolaşan düşünceler buna izin vermedi.

O yüzden madem sizde evdesiniz sizinle vaktinde yaptığım bir film listesini paylaşayım dedim.

Popüler filmlere-dizilere ne kadar yer vermemeye çalışsam da izlemeyenler olabileceği için onlara da bir hatırlatma olarak düşündüm ve yazdım,çokta sorgulamayın kafayı yersiniz :)

En kısa sürede buluşmak üzere...


YERLİ

Zeki Demirkubuz;
1-Yazgı, 2-Kader,Masumiyet (Birbiri ile bağlantılı ilk önce Masumiyet çekildi ama hikayeye göre birinci olan Kader) 3-Yeraltı

Cem Yılmaz;
1-Herşey Çok Güzel Olacak 2-Hokkabaz 3-Pek Yakında 4-GORA

Onur Ünlü;
1-Sen Aydınlatırsın Geceyi 2-İtirazım Var 3-Manyak 4-Put Şeyler

Şener Şen;
Gölge Oyunu filmini başa yazdıktan sonra devam edebiliriz. 1-Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni 2-Namuslu 3-Eşkıya 4-Av Mevsimi 5-Yol Ayrımı 6-Arabesk 7-Çıplak Vatandaş 8-Muhsin Bey 9-Gülen Gözler 10-Neşeli Günler 11-Züğürt Ağa-

Nuri Bilge Ceylan;
1-Kış Uykusu 2-Bir Zamanlar Anadolu’da 3-Uzak 4-Üç Maymun

KARIŞIK;
1-Tabutta Rövaşata 2-Ali’nin 8 Günü 3-Kaybedenler Kulübü 4-Ağır Roman
5-Canım Kardeşim 6-Vizontele 7-Zübük 8-Bana Masal Anlatma 9-Vavien 10-Selvi Boylum Al Yazmalım 11-Pardon 12-Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? 13-Barda
14-İki Dil Bir Bavul 15-Kelebekler 16-Siyah,Beyaz 

YABANCI

Güncel:Kutsal Dağ,Charulata,Sürekli Tatil,Öğleden Sonra Aşk (Eric Rohmer'in yönettiği),Koleksiyoncu Kadın,Maud'la Bir Gece

1-12 Kızgın Adam 2-Bay Hiçkimse (Mr.Nobody) 2-Naked 4-Orada Olmayan Adam 3-Guguk Kuşu 4-Hachiko 5-Fight Club 6-Truman Show 7-P.K 8-Rope  9-Stalker 10-Shinning 11-Life İs Beatiful 12-Citizen Kane 13-Forrest Gump 14-Esaretin Bedeli 15-Scarface 16-Ghajini 17-Andre ile Akşam Yemeği 18-Eternal Sunshine 19-Fountain 20-3 İdiots 21-Hayatın Kaynağı 22-Casablanca 23-Snowpiecer 24-Okja 25-American Psycho
26-Potemkin Zırhlısı 27-Flash Dance 28-Birds 29-Pschyo 30-Tibet’te 7 Yıl 31-7.Mühür 32-Trainspotting 33-Snowpiecer 34-Paraside 35-Fil Adam


DİZİ-BELGESEL VS.
Listeye Californication dizisi ile başlamak isterim.

1-Young Pope (New Pope) 2-2.Dünya Savaşı (Netflix) 3-Kedilere Dokunmayın
4-Ted Bundy 5-Abducted İn Plan Sight 6-Zeitgeist 7-Cosmos 8-Tüfek,Mikrop Çelik 9-İnancın Hikayesi 10-12 Eylül 11-28 Şubat 12-Taboo 13-Modern Dünyanın Dahisi 14-Wild Wild Country 15-Occupy Love  16-Aptallık Çağı 17-Explained (Netflix) 18-The War You Dont See 19-Human 20-Samsara 21-Koy (Yunus Belgeseli) 22-Sex Education 23-Black Mirror 24-Bartu Ben 25-Saygı 26-Gibi 27-Love Death & Robots  28-Nasıl Zorba Olunur

5 Mart 2020 Perşembe

Azap Çeken Ruh ve Özgür İrade

"Kendin ol, şu anda yaptıklarının düşündüklerinin,istediklerinin hiç biri değilsin."

Bir süre önce okuduğum kitapta yer alan bu cümle beni olduğum yerden sıçrattı,kalp atışlarımı hızlandırdı hatta kitabı belli bir mesafeye fırlatmamı sağladı.

Fırlattığım yere gittiğimde açık olan cümle ise beni daha da çok korkuttu:

"Gittiği yolun kendisini nereye götüreceğini bilmeyen biri kadar yücelen başka hiç kimse yoktur."

Bu cümleler ilerleyen zamanlarda kafamda delice dolaşmaya başladı.

Kendi kendime sorular sormaya başladım;

"Neden birinin peşinden gitmeliyim,neden birilerine bağlı kalmalıyım?"

"Neden başkasının istediği hayatı yaşamalıyım,neden başkaları gibi yaşamalıyım?"

"Neden toplumun bana zorla dayattığı normlara uymak zorundayım?"

"Neden herkes benden bir şey olmamı bekliyor?"

Nedenler böyle kafamda uçuşuyordu.

Bir süre sonra bunları hayalimde canlandırmaya başladım.

Eğer ileride kendim için yaşayacaksam,toplumun normları dışına çıkacaksam yalnız kalmayı göze almam gerektiğini gördüm.

Fakat neden toplum kendi normlarına uymayan birini yalnızlaştırır ki?

İnsanlar para kazanmak istemeyebilir,sokakta yaşamak isteyebilir,tuhaf şeyler giymek veya tuhaf şeylere tapmak isteyebilir hatta tuhaf düşünebilir.

Neden bu insanları dışlar toplum?

Herkese bunları anlattığımda 'Niye olmasın ki bu anlattıkların?' dediğini fark ettim fakat hangi biri ciddi Allah bilir.

Muhtemelen böyle yaşamak isteyen birine örneğin çocuğu ne kadar aşık olursa olsun ileride kız vermeyecek insanların bunlara 'Niye olmasın' demesi bana komik geldi ya size?

Peki ya yukarıda kendime sorduğum 'Nedenleri' seçmek bencilce mi olur?

İnsan bir kere geldiği hayatta birine bağlı olarak yaşamak zorunda mıdır ki bencilse olsun?

Hiç sanmıyorum.

Nietszche'nin o acı ama haklı 'Bencil insan tipi' aklıma geldikçe daha da tuhaf duygulara bürünüyorum.

Kaybetmeye başladığımı düşünüyorum mesela o cümleler aklıma geldikçe.

Hayatı kaybediyorum,zamanımı kaybediyorum,insanları kaybediyorum,en önemlisi eğer varsa özgürlüğümü kaybediyorum.

İnsanları çok fazla düşünmekte bir hastalık türüymüş gibi geliyor artık bana.

Her an aklınızda bir insanın olması,bir grubun olması veya bir nesnenin olması ciddi bir hastalık.

Ve bende bu hastalıktan muzdaribim.

Kim bilir yazı bitince belki bu hastalıktan da kurtulurum.

Her an aklınızda olan o şeyden vazgeçebilir misiniz mesela?

Muhtemelen hiç kimse o aklında olan en değer verdiği şeyden vazgeçemez.

Dünyada kör bir irade var.

Her şey kuralına göre işlemek zorunda bitkiler suyunu verirsen büyür,dünya belirli zamanlarda döner,sen belli zamanlarda uyursun,yağmur gerektiğinde yağar,güneş doğudan doğar.

Hiç birinin iradesi yok.

Ne yazık ki sayın insan sanırım seninde iraden yok.

Daha doğar doğmaz başlıyor 'Özgür' olmama serüvenin.

Belli bir ülkede belli bir anne baba ile doğuyorsun.

Ne kadar özgür olursan ol biyolojik kaderini değiştiremezsin.

Benim bu yazıyı yazmam için bile bazı biyolojik olayların gerçekleşmesi gerekir.

Yine Nietszche der ki 'Özgür olduğunu mu zannediyorsun? Sana hakim olan düşünceni duymak isterim.'

Özgür olduğun düşüncesi bile sana diğer insanların verdiği kavramlardan oluşturduğun bir haldir.

Mark Twain'in 'İnsan Nedir?' kitabında söylediği gibi aslında 'Toplumun oluşturduğu birer makinedir insan.'

Toplum sana ne veriyorsa onu alıyorsun ve kendini oluşturuyorsun.

Hiç çekip gitmeyi denedin mi? Topluma göre normal olmayan bir şeyi denedin mi?

Belki dışlanmana sebep olmayacak bir kaç şey denemişsindir.

Ama o toplum iradesini değiştirememişsindir.

Bir çok şey hayal eder ama bunların hiç birine cürret bile edemez aciz insan.

Sürekli kalabalıklara meyleder.

'Çoğunluk doğru diyorsa o doğrudur.' düşüncesi insanın her tarafını sarmıştır.

Bunu sosyal medya örneğinde bile görebiliriz.

'Bende onun gibi olmalıyım'dırlar dolaşır durur insanın zihninde.

İnsan toplumu reddedebilse bile biyolojisinin,duygularının veyahutta inançlarının altında ezilir iradesi.

Ali Şeriati 'İnsanın Dört Zindan'ın da insanın irade zindanlarını çok güzel anlatır.

Kendini özgür hissedip öyle davranan insanlar ise sorumluluklarını düşünmezler.

Her insan yaptığının iyi bir şey olduğunu ve diğer insanlarında öyle yapması gerektiğini düşünür.

Ve yine bir irade sıkıştırması yaşar.

Örneğin IŞİD'e katılan insanlar yaptığı katliamların doğru olduğunu düşünür ve sonucunda diğer insanlara da bu düşünceyi dayatmaya çalışır.

Oyuncular ise daha da kötü durumdadır bu yüzden bir çoğu bunalım geçirir,tükenir.

Zira zaten koca bir oyun alanı olan dünyada ekstra bir oyunculuk görevi görürler.

İnsanın bu durumdan kurtulması pek mümkün gözükmemektedir.

Bu yüzden genç ruhlar başta olmak üzere sürekli azap çekerler.

Toplum için veya bir insanı gelecekte memnun etmek için yaşadıkça insanlar, sürekli bu azap içinde kavrulup duracaklardır.

Bundan kurtuluşun belki bir kaç yolu vardır.

Bana göre bu azabı hafifletmenin yegane yolu ise ölüm gerçeğini kavrayıp maddi kaygılardan arınabilmek,kaybetmekten korkmamak ve gerçek benliği keşfedilmek...