Hırsızın, polisin beraber geçtiği bir dar sokak burası.
İkisi de aynı sokaktan geçiyor ve ikisi de farkında.
İçinde Springsteen'i taşıyanında, türkü çığıranın da geçtiği bir sokak burası ve ikisi de farkında.
Dar bir sokak burası borçlar ile boğuşanın da paraya boğulanın da geçtiği dar bir sokak.
Yola çıkabilenin de yolda kalanın da sıkıştığı dar bir sokak.
Bazen nefes almak zorlaşır bu sokakta, bazen de öyle serinler ki hava nefes almak ayrı bir zevk olur.
Katilin de maktülün de yanyana güldüğü bir dar sokak burası.
Katil, katil olduğunu bilir de ya maktül maktül olduğunu bilir mi?
Dar bir sokak burası.
Hem büyük hem de küçük iskender'in cenazesi buradan geçti gitti.
Dedem ninemi ilk burada öptü, hemşire, ninemin cesedinin yüzünü burada kapattı.
Kaç çocuk saklandı buraya?
Kaç çocuk güldü,
Kaç çocuk ağladı?
En son ne zaman yıkandı bu sokak?
Doğrusu mümkün mü yıkanması?
Hangi sarhoş, hangi şarkıyı okudu burada?
Hangi deli, deli olduğunu bilmeden sarstı geçen insanları?
Hangi dilenci zengin çıktı buradan?
Ve hangi filozof bağırdı 'evreka' diye?
Dar bir sokak burası.
Herkes buradan geçmek mecburiyetinde, başka bir yol yok.
Kimileri için genişler bu sokak, kimileri için ise daha dardır.
Bunun ölçüsü nasıl yapılır?
Göğüs kafeslerin dar ise sokakta dardır belki, ya da bazen genişler ise daha geniştir sokak belki.
Elemnaşrahleke...
Zengin bir parfümün kokusu ile varoşların kokusu burada.
Mis gibi kokuyor...
Bir öğrenci eylemden kaçarken gözlüğünü düşürmüş, bir travesti dilinin altındaki jileti düşürmüş, üstelik üzerinde kan var.
Akşama çöpçü gelip ikisini de aynı yere atacak.
İkisi de bu sokaktan, ikisi de aynı kişiden belki.
Sabah sen-ben gibi olanlardan, akşam kafayı kıranlardan, gece kendini kaybedenlerden.
En iyi oyuncuları bu sokaktan geçer, en güzel çiçekler burada satılır, en güzel kızı buradadır.
Zaten mümkün dünyaların tek sokağı burasıdır.
Herkes eşittir burada, saat akşam 6'dan sonra.
Bir memurda eşittir, bir torbacıda.
İlla sınıf farkı yaratacaksak,gece 12den sonra beyaz yakalılar daha aşağıdadır burada.
Sokağın sahipliği, ofis müdürlüğüne benzemez zira.
Sokağın sahibi soldan geçen köpektir, kuştur,çocuktur belki, hayalleri çalınmış bir çocuk...
Sokağı daha dar olan bir çocuk.
Gece hayalini kurduğu şeyi sabah göremeyen çocuk.
Ne kadar çocuk olursa...
Hayallerini gerçekleştiremeyenler hep çocuk kalır belki de...
Belki de onu demeye çalışıyorum.
Kim iddia edebilir ki nejat uygur öldüğünde çocuk değildi diye?
o da geçti bu dar sokaktan, kırmızı burnu ile.
en yüksek sesli kavgalar hep bu sokakta olur, en klişe şakalar burada yapılır ve en güzel çığlıklar burada atılır.
dar bir sokak burası,
yaşayan herkes buradan geçer,
soldan gider de sağa geçemez.
sağı yok bu sokağın, en azından bana göre yok.
o kadar dar ki sadece solu var.
tüm insanlar soldan yürür burada, soldan yürümek mecburiyetindedir.
'ben sağdan yürümek istiyorum' diyen de duymadım.
ama 'ben soluna geçeyim' diyen sevgiliyi duyduğumdan beri hep sol olarak gördüm bu sokağı.
o yüzden daha eşit geldi bana burası.
nasıl olsa herkesin geçtiği yer burası,
benim dar sokağım, senin dar sokağın.
hemen solunda yer almakta.
vücudunun solunda,
yolunun başında,
ve elbette zamanı gelince çıkmazında...