14 Ocak 2018 Pazar

Kendime Küfürler

.... İnkarcılar da dünyevi zevklere dalıp,hayvanlar gibi yiyip yaşarlar... (Muhammed 12)

Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel. .(İnşirah 7)

En son ne zaman sorguladın kendini? Ya da insanlar ile uğraşmaktan, 'ahahahaha gerizekalı' demekten vakit ayırabildin mi kendine?

Bence uzun süredir bunu yapmıyorsun...

Gel şimdi küfür edelim biraz sana ve başını duvarlara vurmadan önce biraz kendine gel,silkelen.

Bu yazıyı yazmak 1 haftadır aklında değil mi? Hatta ne 1 haftası 2 hafta bile olmuş olabilir.

O kadar boşladın ki bazı şeyleri onu bile unuttun...

Kadın,Ahlak temalı bir şeyler karalayacaktın o ne oldu peki? Üşeniyor musun?

Eee 'Bu blog milyonlar okunacak' derken şimdi günde 1000 kişinin girmesine mutlu oluyorsun,ne yapıyorsun sen amına koduğum yerinde?

1 hafta hadi en geç 2 hafta için de o diğer 2 yazıyı da yazmalısın.

Bir yazın çok popüler oldu diye bir şey mi zannetmeye başladın kendini? Unutuldu gitti o yazı 'Milyonlar okundu o yazı be' diye avutma kendini.

Anca çevrene cool gözükürsün bilmem ne.

Bir kaç klişe cümlen var onları herkes ezberledi,artık yeni bir şeyler koymalısın üstüne.

Felsefe de iyisin,Din de iyisin,Tarih okuyorsun hadi eyvallah hepsine ama verim nerede? Bilgiyi işleyebiliyor musun? 

Ne yapıyorsun amına koyim ne yapıyorsun?

Yukarıda ki 2 ayeti neden yazdın yukarı biliyormusun,çünkü o 'Hz.Musa benim idolüm hacı' diye bağıran her adımın da onu hisseden çocuk olmaktan öyle uzaklaştın ki bunu sana kendim bile anlatamaz.

O 2 ayette bahsedilen insanlardan ne farkın var şuan senin hadi yazsana buraya hadi yaz.

5 dakika boyunca ekranı kapatma simgesinin olduğu yere baktın ve bulamadın değil mi?

ÇÜNKÜ HİÇ BİR YARRAK YAPMIYORSUN OROSPU ÇOCUĞU

Bütün gün Muhammed Suresinde bahsedilen inkarcılar gibi dünya zevklerinde efendim sosyal medyalar da takılıyorsun,uyuyorsun eve geliyorsun yemek yiyorsun sonra tekrar uyuyorsun işte arada aklına gelirse banyo yapıyorsun efendime söyleyeyim sıçıyosun vs.

Kitap okuyor musun ya bu sıralar? Artık eskisi gibi hakkını veremiyorsun dostum farkındamısın?

Bunun sebebi ne biliyorm  Kendini bir bok zannediyorsun 'Yeeeaaaa nesil zaten çok bok beee abii bu nesilde bunları bilmek bile yeter' diyorsun ve eskisi kadar asılmıyorsun.

Nesli kötülemeyi bırakmalısın,nesli kötülemen veya kadını erkeği elestirmen senin onlara düşman olduğunu göstermez ama o nesilden olduğunu unutma.

Yetmeyeceğini biliyorsun yaptıklarınon ama okumuyorsun da çünkü üşengeçsin.

Bu endişelerinin sebebi de diğer ayet işte 'İşini bitirince yeni bir işe koyulmak' bunu yapıyor musun?

Dostum bırak yeni bir işe koyulmayı iş bile yapmıyorsun ki amına koduğum yerinde :)

Ne ailene önem veriyorsun son zamanlar da ne de farklı kişilere,kişiliklere...

Oysa herkes çok umutlu senden;

Erkek-Kız arkadaşların,Şunu şunu yap gel diyen hocaların,ailen,içinde bulunduğun topluluklar vs.

Üstündeki ölü toprağını atma vaktin gelmedi mi?

'Efendim benim aram şu yazar ile iyi,şu yazar ile mesajlaşıyorum,zaten popüler adamlar bir mektubuma bakar kitap yazmam,programa çok rahat çıkarım' vs. diyorsun.

Evet güzel burada da haklısın,gerçekten de bir çok yazar ile aran iyi güzel gidiyor dediğin gibi bir mesajına bakan seni değerlendirecek kaliteli ülkeye mal olmuş adamlar var.

AMA NE VERECEKSİN ADAMLARA TUTTURMUŞSUN KİTAP YAZICAM KİTAP YAZICAM EEE HANİ BU AMINA KODUMUN KİTABININ PLANI,KONUSU,BİR ÖZETİ BİLE YOK!!!

Sonra strese girip 'Ulan ileride ne olacak' diye sorarsın tabikide kendine.

Bu işler şans değil dostum EMEK EMEK VE EMEK sen emek verdikten sonra her şeyin geleceğine emin olabilirsin.

Haklısın şuan okuduğun üniversite de problemli hocalar olabilir fakat bu üniversiteyi sen seçtin,bu adamları aşamıyorsan da bu kadar zamanını çöpe atıp yeniden sınava gireceksin.

Yarın bir sınavın var ve hiç bakmadın neden?

Oturdun sikimsonik videolar izledin çünkü.

İlber Ortaylı böyle mi iz bıraktı dünyada? Okudu,yazdı,çalıştı...

Sen ise FM oynadın,Spotify'dan şarkı dinledin,Ona buna mesaj attın,kaset koleksiyonuna,tişörtlerine yöneldin durdun.

Bu yazı bitince de bir şey yapmayacaksın eminim.

İnsanlara 'Ya bomboş işlerden para kazanıyor adam' derken sen çok mu dolu işler yaptığını düşünüyorsun?

Gruplarını dağıtıyorsun,spor kariyerini bırakıyorsun sonra Allah'ın sana bir mucize vermesini istiyorsun,oldu paşam başka bir isteğin var mıdır?

Üniversiteye geldiğin de bir kaç bölümden aynı anda mezun olmak varken aklında,hocaların hatalarını siktir edip,kendi hatalarını düşünsene bir neler yaptın?

Hangi sınava oturup adam gibi çalıştın bir düşün ve sorgula.

Dua et bu blogta stresini yazarak atabiliyorsun,güzel de bir kitlen oluştu ve çevrende sana destekçiler var.

Paranı çarçur etmene ne demeli peki? Neyse yaranı daha fazla deşmeyeceğim bu konuda.

Aslında burada sana söyleyecek o kadar şey var ki daha fazlasını söylemeyeceğim,insanlar daha fazlasını bilmesin.

Şimdi bu yazıyı yayınla,baktıkça beni hatırla ve buradan siktir olup gittiğin andan itibaren hayatını düzene koymaya başla...

İnsanlara Mill'in 'Mutlu bir domuz olacağıma,mutsuz bir Sokrat olmayı tercih' ederim sözünün kritiğini yapıp anlatacağına,Ahlak'tan bahsedeceğine,son zamanlarda intihar hakkında düşüneceğine biraz da kendine dikkat et be koçum,akıllı adamsın,bence lazımsın bir yerde bu ülkeye,hadi öptüm seni.

2 Ocak 2018 Salı

Lehül Mülk



“Adem ihtiyarladı. Lat,Menat henüz gençtirler; her asırda elbiselerini değiştirip karşımıza çıkarlar.

Sana ağır gelen bir secde seni binlerce secdeden kurtarır.”

Demiş İkbal…

Lat,Menat veya Uzza bu putlar yıkıldımı sanırsınız? Hayır İkbal’in dediği gibi bu putlar bugün para oldu,araba oldu,bina oldu,arsa oldu ve yine karşımıza dikildi.

Kur’an bize ‘Lehül Mülk’ derken biz Tekasür 112’de uyarılmamıza rağmen ‘Çoklukla’ övünüp durduk.

‘Mülk Allah’ındır demek en son bağlamda ‘Mülk hiç kimsenin’ demektir.

Fakat biz bizim bile olmayanı başkasına vermekten korktuk durduk.

Köşede belki de gerçekten ihtiyaç sahibi olan insanları görüp ‘Yasin Suresi’n de uyarılmamıza rağmen ‘Allah versin,Allah yardımcısı olsun’deyip sustuk.

“Kendilerine, 'ALLAH'ın size verdiği rızıklardan verin,' denildiğinde, inkar edenler inananlara, 'ALLAH'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız,' derler.”

Daha inen ilk ayetlerde peygambere yapılan “Sakın mal biriktirme hayallerine kapılma” (Müddesir 6) uyarısına rağmen, fakir peygamber anlatıp zengin oldu din adamları.

Ebu Zer ile özdeşleşen Tevbe 34’ü ne çabuk unuttuk?

“Ey inananlar, din bilginlerinin ve din adamlarının çoğu halkın parasını hakketmeden yerler ve ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Altın ve gümüşü yığıp ALLAH yolunda harcamayanlara acı bir azap müjdele.”

Ebu Zer’in dediği gibi ‘Geceyi aç geçirip kılıcına davranmayanın aklına şaşarım’ sözünü niye hayat felsefelerimizden biri haline getirmedik?

Kuran’da bir cezası olmamasına rağmen bütün ibadetleri eksiksiz yapıp,sokaktaki açı yoksulu niye unuttuk?

Günümüzde camilerde kılınan namazın ritüellerden ne farkı var?

Kuran’da tesadüfen ‘Salat’ kelimesi ile anlatılmaz namaz…

‘Destekleşin’ der ‘Namazdan sonra oturun da destekleşin,dışardaki aç hakkında konuşun,hemen eve yemek yemeye koşmayın’

Niye anlayarak okumayız ‘Maun’ suresini…

1 - Dini yalanlayanı gördün mü?

2 - İşte o, öksüzü iter, kakar.

3 - Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.

4 - Vay haline o namaz kılanların ki,

5 - Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler.

6 - Gösteriş yaparlar onlar,

7 - Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler).



Peki ya ‘Bahçe Sahipleri’ kıssası…

Kimseye mal kaptırmamak için kıyasıya yarış edenleri anlatmaz mı bize?

17. Biz, vaktiyle "bahçe sahipleri" ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi.
18 Onlar istisna da etmiyorlardı.
19. Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,
20.Bahçe kapkara kesildi.
21.Sabah olurken birbirlerine seslendiler.
22. "Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin!" diye.
23. Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı.
24. "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın"diye.
25.(Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.
26. Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.
27. Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!
28. İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size "Rabbinizi tesbih etsenize" dememiş miydim?
29. Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
30. Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
31. (Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
32. Belki Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz (artık) Rabbimizi(O'nun hoşnutluğunu) arzuluyoruz.
33. İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!" (Kalem, 68/17-33)



Bu ayetler sakıncalı ayetler midir ki televizyonlarda ağlaya ağlaya birşeyler zırvalayan hocalar bunları anlatmaz?

Allah bunları okumamızı yasakladı mı?

Kuran’ın neredeyse her ayetinde ‘Mallarınızı paylaşın’ derken biz niye her yıl ‘Hocam diş fırçalamak günah mıdır?’ sorusunu sorarız?

Peygamberimizin Kuran’da belirtilen tek şikayeti olan ‘Ümmetim Kuran’ı terk etti’ ayetinin belki asıl sebebi budur.

Ali Şeriati gibiler Sosyalizm’i değil İslam’ın ‘Mülk’ kavramını anlatmışlardır.

Okullarımız da anlatır dururuz ‘4 Halife Dönemi’ni,mürted diye nitelendiririz birbirimizi.

Fakat hiç kimse söylemez ilk toplu Mürted’liğin nasıl ortaya çıktığını.

Hz.Ebubekir döneminde bir topluluk çıkıp ‘İslam’ın bütün şartlarını kabul ederiz ancak zekat vermeyiz’ dediler.

Mallarından infak etmeyi reddettiler ve Ebubekir savaştı onlarla.

Peki ya şimdi sokakta aç gezen,bebeğine süt alamayan,bez yerine poşet bağlayan,çocuğuna kuru ekmek vermek zorunda kalan,çizgi film izlemek için ‘Televizyon’ diye ağlayan bu fakirleri görmezden gelen Müslümanlar (!) ile savaşacak bir Ebubekir yok mudur?

Siz cihatı sadece savaş mı zannedersiniz?

“Allah'a ve O'nun Resulü'ne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda mücadele edersiniz. Bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz. (Saff 11)”

Marks ‘Din kitlelerin afyonudur’ dedi diye bir çok Müslüman kızgın ona halbuki ne kadar haklı bunu demekte.

Servet yığanları anlatmayan din afyondur,fakirliğe göz yumduran din afyondur,Maun suresinin gereğini yaptırmayan din afyondur,bütün mallarını bu dava için harcayan Ebubekir’i,Osman’ı anlatmayan din afyondur ve ne yazık ki biz afyon dini yaşıyoruz.

Ebu Cehil’in,Ebu Leheb’in ne derdi vardı Garip Muhammed’in namaz kılması ile?

Zaten onlarda tek bir Allah’a inanmıyorlarmıydı? Peygamberimizin babası Abdullah değil miydi?

Ebu Cehil’in derdi Köle Bilal Habeş ve diğer kölelerle eşit olma korkusuydu,mallarının gitmesi korkusuydu.

Kızların gömüldüğü bize anlatılır da neden gömüldüğü hiç anlatılır mı?

‘O zamanlar erkek çocuk istiyorlardı,çünkü kabileler böylece güç kazanıyordu’ deyip geçilir.

Evet bu da bir sebeptir,hatta yine mülk,ün ve güçtür sebebi.

Fakat asıl sebebi ‘Kabe Çete’sinin oluşturduğu ‘Darül Nedve’dir.

Darül Nedve’den borç alan ihtiyaç sahipleri,borçlarını ödeyemeyince kızlarını buraya rehin vermemek için diri diri gömmek zorunda kalırlardı.

Bugün sokakta parasızlıktan haram ilişki yaşayan kadınların günahlarına bizde ortağız…

‘Benim malım,ben kazandım istediğim gibi harcarım,hiçbir haramda karışmış değil,onlarda kazansın,onlarda harcasın’ diyenlere karşı Kuran susmuş mu zannedersiniz?

Medyen halkının helak sebebini hiç mi okumadınız?

“Dediler ki; "Ey Şu'ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın." (Hud 87)

Mallarınızı dilediğiniz gibi çarçur etme hakkını Kuran size tanımamıştır.

Ürününü pahalı olsun diye saklayan,fiyatı düştü diye yakan çiftçiler de en az mal sahipleri kadar suçludur.

Halkının alın teri ile kazandığı paranın değerini enflasyon,devalüasyon gibi ekonomik sebeplerle düşüren devlette en az mal sahipleri kadar suçludur.

Anlaşılmasın ki biz bu yazıda ‘Batı’nın ideoloji’lerinden bahsettik.

İslam’daki bu mülkiyet anlayışı kapitalizm veya veya komünizm gibi kavramlarla kesinlikle bağdaştırılamaz.

Çünkü kapitalizm gibi vahşi bir yönetim şekli sınırsız mülk vaat ederken, komünizm ise sınırlı mülkiyet, sınırsız devlet yetkisi verir.

Bazıları ise “Süleyman’ın Mülkü’ üzerinden bir şeyler devşirmeye çalışır durur.

Allah sözde Süleyman’a sınırsız mülk vermiş, ne kadar istersen harca hesabını verme demiş. Dolayısıyla bu çıkarıma dayanarak sınırsız bir mal-mülk sahibi olabilirmişiz.

Bu yanlış anlamanın sebebi insanların Kuran’ı gözleri kapalı okumasıdır. O peygamber ki Neml 36-37’de Belkıs’ın hediyelerini reddetmiş,Sad suresinde atlar ile imtihan edilmiş, fakat bizim din tüccarları tarafından zengin, mal sevdalısı kabul edilmiş ve bu kişiler kirli işlerine meşruiyet kazandırmak istemişlerdir.

İlk olarak bu ayetlerde anlatılan Süleyman’ın şahsi serveti değil, tamamen kralı olduğu ülkenin malıdır.

Bugün nasıl bütün Türkiye,Cumhurbaşkanı’nın mülkü değil ise Süleyman’ın mülkü de tam olarak odur.

Tıpkı peygamberimiz gibi Süleyman’da mütevazı bir hayat yaşamıştır.

Din ticaretçilerin maskesi haline gelmiştir.

“Lehül Mülk’ü,peygamberi,ibadetleri” iyi anlamak şarttır.

Hira dağında Muhammed peygamberin içinde yankılanan bu ses Kuran ile hürriyeti,insanlığın eşitliğini ilan etmiş,kölelerin zincirlerini kırmıştır.

Şuan dünyadaki ekonomik sorunun çözümü,çoğu şeyin çaresi gibi bize göre İslamdır.

Şüphesiz ki zaman Kuran’ı haklı çıkaracaktır. (Sad 88)