31 Aralık 2017 Pazar

Deist İnanç Üzerine

Deizm...

Özellikle bu yıl önce 'Diyanet Dergisi' daha sonra ise benim de düzenli takip ettiğim 'Bilim ve Ütopya' dergisi bu konuyu kapak konusu yapmışlar.

Diyanet'in endişesi deist nüfusun artması ki anketlerde bu sebepten dolayı bir şeyler karalamışlar.

Bilim ve Ütopya ise resmen saçmalıktan öteye gidememiş,rivayet kültürünü gösterip 'İnsanlar deist olmakta haklı' demedikleri kalmış.

İslam-Deizm ilişkisini açıklamaya çalıştıkları yerde ise en az 'Afrika'da ki çocuklar niye aç?' savunması kadar saçma bir yazı yazmışlar.

Bu yazıda olabildiği kadar Deizmin ne olduğunu ve niye bu kadar artış gösterdiğini elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.

Aslında daha önce bir çok Kuran merkezli toplulukta bulunduğum için bir çok insanın bu akımdan sonra Deizm'e geçtiğini gözlerimle gördüm.

Yaşar Nuri'de 'Allah ile irtibatımızı koparacak kadar bozulmuş bir din söz konusu ise insanlığın kurtuluşu Deizm' olabilir dedikten sonra bu topluluklar bu görüşü daha çok benimsemeye başladı.

Yine aynı Yaşar Nuri Öztürk benim de belirttiğim gibi bu artışın sebebini Kuran'a Dönüş hareketleri olarak görmüş,ateizme karşı bir hareket olduğunu söylemiş ve İslam'dan önce Mekke'de var olan 'Haniflik' inancını da deist inanca benzetmiştir.

Benim düşünceme göre Deizm 'Ateizm-İslam' arasında İslam'a daha yakındır çünkü Deizm Hristiyan dünyasında 'dinin inkarı' olarak ortaya çıktıysa da İslam'da tam olarak 'dinin inkarı' olarak ortaya çıkmamıştır.

Bu akımın doğuşundaki ana sebebin skolastik düşüncenin altındaki Hristiyan dünya olduğunu anlıyoruz.

Deist inanışa göre "Tanrı'nın varlığı yalnız akılla bulunabilir ve kilise de aklı kullanmayı engelliyor"
işte tam olarak bu sebeple fakat bunun yanında hümanist akımın da gelişmesi ile beraber akım gücünü arttırmıştır.

Lakin İslam'ın yegane tek kaynağı olan Kuran'da ne aklı kullanmayı engelleyen bir ayet ne de sorgulamayın tarzında bir uyarı vardır.

Tam tersi Al-i İmran 191,Bakara 44,Alak 1 gibi ayetler aklı işletmeyi,bilim yapmayı teşvik eder.

İslam'ın tek kaynağı olan Kuran'da bu kadar aklı kullanmaya teşvik varken neden Deist inanç bu kadar ilgi görmeye başladı? Neden Deist sayısı artmaya başladı? İşte bu soruların cevabını verdikten sonra 'Bilim ve Ütopya' dergisinin Nasr'ın cevabını yetersiz bulması üzerine sorduğu 2 soruyu ve yazı boyunca aklıma gelecek olan Deist sorular üzerine de konuşacağız.

İslam dünyasında artmasının sebeplerini şu başlıklarda inceleyeceğiz;

1-İslamın Kendini Anlatamaması

2-İletişim Problemi

3-Gelenekselcilik

4-Kuran'cılık Anlayışındaki Hatalar

---------------------------------------------------------------

1-İslamın Kendini Anlatamaması

İslamın karşısına bir çok sorun çıktığı için bu din hakkı ile yıllardır maalesef anlatılamadı.

Bunun en büyük sebebi ise 'Ortadoğu'ya Barış Getiren ABD'dir. Avrupa ve Amerika'nın bir çok yerinde Müslümanlar 'Terörist' olarak anılıyor bu sebep ile de özgüvenimizi kaybediyoruz.

Bu özgüvene sahip,İslam'ı gittiği her yerde savunan bazı elitist İslamcıları (bknz;Ali Şeriati) ise kendimiz direkt öldürüyoruz.

Maalesef birazdan 'Gelenekselcilik' başlığı altında değineceğim sebepler yüzünden kendi kendimizi öldürüyor,ötekileştiriyor,eğitime önem vermiyor ve sonucunda kendimizi anlatamıyoruz,bu da özellikle gençlerde ateizm-deizm hatta yer yer nihilizme yol açıyor.

 2-İletişim Problemi

Günümüzde Televizyon,Radyo en önemlisi Sosyal Medya'nın yaygınlaşmasıyla beraber bilgiye ulaşmak artık çok basitleşti.

Bu benim için çok büyük bir eksidir, evet bazen işimize yarasa da  'Ulan iyi ki var şu lanet internet' diye iç geçirsekte bilgiye ŞAP diye ulaşmanın zararının daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Deizmin doğduğu topraklarda ülkemize nazaran daha aktif sosyal medya kullanımı olduğu için deizm-ateizm propagandası haliyle daha fazla yapılıyor.

Müslümanların en çok bulunduğu bölge olan Ortadoğu'da bırakın internet kullanmayı bilgisayarlara bile üzülerek söylüyorum zor erişiliyor.

Bu yüzden iletişimin daha samimi olduğu 'Avrupai forumlar' gençlerimiz tarafından daha çok tık alıyor,sonucunda bir fikir karmaşası yaşıyorlar ve kendilerini çok ayrı bir yerde buluyorlar.

Şu sıralar sosyal medyada 'Kuran Müslümanları'nın sayısı artsa da maalesef bu da yetersiz kalıyor.

Hiç bir şekilde ne birleşiyorlar ne de daha aktif bir organizasyonda bulunuyorlar,Youtube gibi bir mecrayı bile kaçırıyoruz bu da yaklaşık gününün en az 12-13 saatini bu mecralarda geçiren gençlerle aramızda bir iletişim problemine sebep oluyor.

Özellikle Fetullah Gülen'in uğraştığı 'Dinler Arası Diyalog'ta özünde Deizm'e çağrıdan başka bir şey değildir.

Yine kitle iletişim aletleri sayesinde 'Japonya,İsveç' gibi çoğunluğu ateist,deist olan ülkeleri gören gençler ahlaki açıdan maalesef ülkemizden daha üstün olduklarını gördükçe bu görüşe kaymaya başlıyorlar.

Oysa onlara eğlenceli bir şekilde 'Ahlak nasıl temellenir?' temalı bir şeyler anlatmak lazım.

3-Gelenekselcilik

Gelelim fasulyenin faydalarına...

Gelenekselcilik maalesef bir çok genç arkadaşı değil deist direkt olarak ateistten bile öte din düşmanı bir hale getiriyor.

Nasıl getirmesin ki?

Deve sidiği içenler mi dersin,kadını eve hapsedenler mi dersin,şeyhine tapma noktasına gelenler mi dersin vs. vs.

Yahu arkadaşım özellikle kadın olsam şu aşağıda ki hadisleri görüp nasıl olur da böyle bir dine saygı duyarım ki?

-Kadının aklı ve dini eksiktir. (Buhari Hayz 6,Zekat 44,İman 21)
-Erkeğe neden karısını dövdüğü sorulmaz. (Ebu Davud Nikah 43 2147)
- Bana cehennem gösterildi. Halkının çoğunun kadınlar olduğunu gördüm.” (Buhari, İman 21.)
-Namaz kılanın önünden kadın,köpek,eşek domuz geçerse kişinin namazı bozulur. (Buhari Salat 90)
-Bir insan bir insana secde etse kadının kocasına secde etmesini isterdim. (Tirmizi Rada 10)
-İşlerini kadına havale eden topluluk iflah olmaz. (Buhari Fitan 17)
-Yüzündeki tüyleri yolduran,kaşlarını incelten kadın lanetlidir. (Buhari Libas 82,84,87)

-Eğer deve üstünde bile olsalar erkek cinsel ilişki isterse kadın kabul etmek zorundadır. (İbn Mace Nikah 4 1852)

Ki bunlar sadece kadınlar hakkında ki hadisler, daha neler var neler...

FETÖ,Menzil gibi tarikatlar,İslam içindeki Sünni-Şii mücadelesi gençlerin kafasını daha allak bullak etmiş ve dolayısıyla bu akımlara kendilerini kaptırmışlardır.

Lakin bunların hiç birinin İslamın tek hüküm kaynağı olan Kuran'da olmadığını rahatça söyleyebilirim.

Kuran'ı baz alıp bu geleneksel anlayışı yıkmadığımız sürece çok gencimizi daha 'Karikateist'e like verirken görürüz ehehehehe

4-Kuran'cılık Anlayışındaki Hatalar

 Benimde uzun süredir emek verdiğim bir reform hareketi olan bu hareket yüzünden de bir çok deist olan insan maalesef var.

Bunun ana sebebini sadece eline meal alıp,kendi kendine ayetlerden anlam çıkartma olarak görüyorum.

Mesela 'Dini sadece Allah'a has kılın' ayetlerini baz alarak bu görüşü benimsemiş bir çok arkadaş bu ayeti deizme yorup ellerinde ki Kuran'dan bile vazgeçiyorlar.

Kurancılık hareketi için mücadele eden bir çok grup var ve bu gruplar ilk zamanlarda mealcilikten daha çok tefsire yönlendirmeli ki kişilerin fikir dünyası gelişsin.

'Peygamberin hadislerini reddediyoruz o zaman ne gerek var onu kabul etmeye?' sorusunu da sorup dini terk eden bir çok insan mevcut.

Aslında cevabı basit olan bir sorudur çünkü zaten Kuran'ın içinde Allah peygambere sadece uyarı yapması için görev verdiğini açıkça söyler.

O yüzden peygamberi komple reddetmek yerine onu Kuran'da kendinden bahsettiği kadarı ile idol almalı hatta hadislerin hepsini dahi reddetmemeliyiz.

Yine Yaşar Nuri Öztürk'ün 'Deizme İşaret' dediği ayetleri de bu gruplar iyi tefsir edebilmeli ve bu şüpheye düşen kişilere anlatabilmeli.

O ayetlere örnek vermek gerekirse karşımıza çıkan en önemli ayet Fussilet 30-32'dir eğer Kuran'ın komple iman gereklerini anlatan ayetleri almazsak ve iyi bir Allah tasavvuru çizemezsek bu ayet Deizm'e kapı aralayan ayetlerin başında gelmektedir.

Ayrıca yine Kuran hareketinin aklı daha ön plana çıkarması da başka iyi anlaşılması gereken bir konudur.


Şimdi gelelim en çok zorlanılan 'Deist Sorular'ına...

İlk soru ile başlayalım;

1-Neden Tanrı İndirdiği Dinleri Korumadı?

Aslında bu sorunun cevabı 2 3 cümleden ileri bile gitmez. Deist'lerin yanıldığı ana konulardan biri 'Dinlerin farklı' sanılmasıdır.

Oysa Kuran diğer 2 dine de kucak açmış zaten Bakara 62'de 'Hristiyan,Yahudi ve Sabii'lerin de  cennete gideceğini söylemiştir.

Fakat günümüz dünyasında Kilise Hristiyan'larının tıpkı Cami Müslüman'ları gibi cennete gidebileceğini düşünmüyorum.

"De, 'Kitaplılar! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni uygulamadıkça hiç bir dayanağınız olmaz.' Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlık ve inkarını arttırır. İnkarcı toplum için kendini üzme." (Maide 68)

Çünkü bu ayette Tevrat ve İncil'de (Orijinallerinde) indirileni uygulamaları gerektiği söylenir.
"Biz Allah'a, bize indirilen Kur'an'a; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere; Musa'ya ve İsa'ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rabları katından gönderilen (kitab ve âyetler)'e îman ettik. Onlardan hiçbirini (kimine inanmak, kimini inkâr etmek suretiyle) diğerlerinden ayırdetmeyiz. Biz (Allah'a) teslim olmuş Müslümanlanz." (Bakara, 2/136)
Yine gördüğümüz gibi bu ayette de diğer peygamberlere indirilen kitaplara inanmamız gerektiğini Allah vurgular.

Ancak bugünkü İncil'in ve Tevrat'ın değiştirilme sebebine gelince yine Kuran bunu cevaplar;

"O yahudi olanlardan kimileri kelimelerin yerlerini değiştirip, dillerini eğip bükerek, dine dokunarak «Dinledik, isyan ettik.» , «Dinle dinlenilmez olsaydın.» ve «Bizi güt.» diyorlar. Böyle diyeceklerine «Dinledik, itaat ettik.», «Dinle ve bizi gözet.» deselerdi elbette haklarında daha hayırlı ve daha dürüst olurdu. Fakat inkarları yüzünden Allah kendilerini lanetlemiştir. Onun için pek azı dışında imana gelmezler. (Nisa 46)"

"Kitap halkı, kitabın gizlediğiniz bir çok bölümünü açığa çıkaran ve bir çoğunu da yüzünüze vurmayan elçimiz geldi size. ALLAH'tan bir ışık ve apaçık bir kitap da geldi size. (Maide 15)"

Şimdi bildiğiniz üzere Kuran evrensel mesajlar içerdiği kadar tarihsel mesajlar da içerir.

Örnek verdiğimiz bu 2 ayet buz gibi Yahudiler ve Hristiyan'ların bazı şeyleri gizlediklerini bildirir.

Kaldı ki zaten bugünkü Yeni Ahit'te İsa öldükten bilmem kaç yıl sonra toplanan Konsüller'de yazılan eserlerdir.

Allah hiç bir ayetinde ki bugün Tevrat ve İncil'de de bu böyledir,bu kitapları koruduğundan bahsetmez.


"Muhakkak ki bu Kur'an'ı biz indirdik ve onu koruyacak, muhafaza edecek, devam ettirecek de biziz..." (Hicr, 15/9).

Fakat Kuran'da bu garantiyi vermiş zaten günümüze kadar korunarakta gelmiştir.

Ayrıca Allah'ın gönderdiği dinler insanlar tarafından bozulmuş,o dönemki problem aşılmış ve bu sebepten dolayı kıyamete kadar evrensel olan,son dinin kitabı Kuran gönderilmiştir.

2-Tanrı neden Dini Yaymada bir İnsana Muhtaç?

Aslında bir muhtaçlık söz konusu değildir.

Deist inanca göre: "Evrendeki mucizeler ile de Allah gayet tabi bulunabilir."

Evet bulunabilir fakat sistematik bir yaşantı nasıl olacak? Ahlakın temellendirilmesi gibi bir konu nasıl çözümlenecek? Allah ile irtibatımızı nasıl sağlayacağız? Psikolojik olarak bir inançsızlık haliyle elde bir şey olmazsa baş gösterir.

"Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik." (Bakara 151)

Allah gönderdiği bu ayet ile seçtiği elçilerin görevini ve nedenini gayet basit bir şekilde açıklar.

Olaya Araf Suresi 11.ayeti baz alarakta bakabiliriz;

Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, sonra meleklere, 'Adem'e secde edin,' dedik. İblis hariç hepsi secde etti; o secde edenlerden olmadı.

Ayrıca yine Bakara 31'de;

Adem'e tüm isimleri (nitelemeleri) öğretti, sonra onları meleklere sunup, 'Doğru iseniz, şunların isimlerini (özelliklerini, niteliklerini) siz bana bildirin,' dedi.

Bu ayetlerden benim çıkarımım şudur: Adem, insanlar yaratıldıktan sonra yaratılan insanlara üstün kılındı. Ona bir takım isimler öğretildi,meleklere secde edilmesi söylendi vs.

Daha sonra Adem var olan topluluğa peygamberlik yapmaya başladı. Peygamberlik sadece 'Allah var bak inanmazsan cehenneme gideceksin' değildir.

Peygamberlik aynı zamanda insanlara bir hayat öğretisi vermektir,yaşamı daha erdemli kılmayı sağlamaktır,Allah'tan aldıkları ile insan-Allah arasında iletişim oluşturmaktır.

Zaten peygamberler melekte değildirler,Kuran'da peygamberimizin de hataları vurgulanır.

Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik. (İsra, 17/95)

Ey insanlar, siz ALLAH'a muhtaçsınız, ALLAH ise hiç kimseye muhtaç değildir, Övülendir. (Fatır 15)

3-Din Tanrının Gücünü Kısıtlar

Deist inanca göre 'Dinler çok fazla olduğu için hangisine inanmamız gerektiğini bilemeyiz,zaten bir çoğuda sonsuz kudreti olan Tanrının gücünü kısıtlar'

Aslında bu cümlede 'Dinler çok fazla' tarafı benim daha çok ilgimi çekti. 

İslam Doğru Din mi?

Bu sanki çok afilli bir soruymuş gibi hep ateist-deistler tarafından sorulup durulur işin aslı hiçte öyle değildir şöyle bakalım;

En başta bugün tek tanrı inancı olan dinlerin kutsal kitaplarının yukarıda anlattığım gibi değiştiğini biliyor,içindeki çelişkileri görüyoruz.
Güvenilir diyebileceğimiz kitapları yoktur. Ayrıca bilimsel olarak bugünkü bulgularla çelişmektedirler. (Havva’nın Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmasını söylemesi,3 tanrılı inanç,ilk günah sistemi,dillerin oluşması,bir çok işkence ayeti gibi)
Yahudiler’in anlattığı tanrı tasfiri çok adaletli fakat az merhametli bir tanrıdır.
Hristiyan’ların anlattığı tanrı profili ise merhametli ama adaletli değildir. (İsa’nın biri sana vurursa diğer yanağını dön olayı)
Fakat İslam’ın anlattığı tanrı profili tam yerindedir.
Bu dinlerden sonra en fazla inananı olan Budizm’de ise bir tanrı inancı yoktur,çok bahsedilmez ayrıca ağırlık olarak ruh-ahlak dinidir bunlar da İslam'ın içinde daha sistematik olarak vardır.
Şintoizm-Taoizm ve Konfuçyunizm gibi dinler geleneksel dinlerdir,bir tanrı inancına pek yer yoktur zaten tavsiye ettiği bir çok şey yine İslam'da vardır.
Geri kalan dinlerde ‘Zina yapma,hırsızlık yapma’ tarzı tavsiyeler vardır. Fakat bunun nasıl engelleneceği hakkında bir bilgi yoktur. 
İslam dini ise bunu tam olarak yapar,hırsızlığı nasıl engelleyeceğini,,zinayı nasıl engelleyeceğini ve bunların cezalarını da tam olarak anlatır. Ayrıca her konuda çelişkisiz,ve detaylı fikirler sürer. 
İnsanların hayatta karşılaştığı üzerine düşündüğü bir çok temel kavramları diğer dinlere ve ateist anlayışa göre daha iyi bir şekilde rasyonaliteye oturtur.  Bu yüzden bir hayat görüşü vardır.
Ve insanların inanmak istediği yaratıcı profili yine İslam’da vardır.
İnsanın yaşam arzusu,korkuların giderilmesi arzusu,gaye arzusu,mutluluk,başkaları tarafından iyi davranılma gibi arzuları yine en iyi islam karşılar.

Diğer dinler hakkında pek araştırmam olmadığı için şimdilik nüfus açısından en fazla olan dinler hakkında yazmak yeterlidir.

Fakat enteresandır Hristiyan,Yahudi,Budist,Şinto,Tao,Konfüçyus gibi dinleri üst üste koyduğumuzda İslam inancından daha fazla inananı olduğunu görürüz.

Allah yine çok güzel bir uyarı yaparak bunu bizim görmemizi ve çoğunluğa uymamamız gerektiğini bir çok ayetinde söylemiştir;

"Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar." - Enam 116

"Doğru dinin İslam olduğunu insanların çoğu bilmez." - Rum 30

"İnsanların çoğu kâfirdir." - Nahl 83

"Dosdoğru din budur fakat halkın çoğu bunu bilmiyor" - Yusuf 40

Ana başlıktaki sorumuza gelecek olursak;

Evet bazı dini inanışlarda (ör;panteizm) Allah'ın gücü ciddi anlamda kısıtlanabilir.

Yine Tevrat'ta anlatılan meşhur Yakup ile Allah'ın güreşme hikayesi buna delil getirilebilir.

Fakat bu İslam'da böyle değildir,her Müslüman Allah'ın sonsuz gücü olduğunu ve istediği zaman her işi yapabileceğini bilir. Kuran'ı Kerim'de böyle bir kısıtlamanın söz konusu olmadığını da gayet görebiliyoruz.

Sonuç olarak Deizm diğer dinler ile uyuşsa da İslam ile Deist'lerin inandığının bir alakası yoktur.

Yaşar Nuri hoca da yer yer beni Deist görüşleri ile üzmüştür,bunu da ekleyeyim...


Gençler okuyan gözlerinize sağlık :) Umarım aradığınızı bulabilmişsinizdir ben ufaktan kaçayım....


12 Aralık 2017 Salı

Kudüs ve Timsah Gözyaşları

Kudüs...

Şu kısa süreli dünyada paylaşılamayan topraklardan biri. İnsanoğlunun aç gözlülüğü yüzünden kana bulanmış topraklar,ağlayan anneler ve kitlelerin afyonu olan din...

Ülkede bir kaç gündür eylemler oluyor,eylemlerden sonra yine hiç bir şey olmamış gibi evlere dağılınıyor.

Geçen gün her yerde olduğu gibi sınıfımda da tartışıldı bu konu herkes 'Hocam çok üzülüyoruz,şöyle olmalı,böyle olmalı' derken ben atlayıp 'Hocam şu kadarcık üzülüyorsam şerefsizim' dedim,eh tabi muhafazakar bir şehirde,ortalama bir üniversite de okuyunca tepkiler şöyle oldu;

'Huu ne dedi huu,neden üzülmüyorsun,neden kahrolmuyorsun?'

Eee evladım ne yapıyorsunuz Kudüs için? Herkes oturmuş konuşuyor,bağırıyor ediyor amma lakin hiç kimse de tık yok,zaten mezhep mezhep,cemaat cemaat ayrılan İslam aleminden de bu beklenir.

İhsan Eliaçık geçtiğimiz günlerde çok güzel bir tweet attı;

'Müslümanların vatanı Mekke, Kudüs vs. değil; her yeri mescit kılınmış tüm yeryüzüdür. Gökler ve yeryüzü (arz) Allah'ın nurudur. Adaletin olmadığı her yer Mekke veya Kudüs dahi olsa zulüm diyarıdır. Keramet Mekke'de Kudüs'de değildir.'

Arap liderlerin bir çoğu mal yığma hevesine kapılmış,insanları bölünmüş ve en önemlisi Kuran'dan dolayısı ile adaletten uzaklaşılmıştır.

Kuran'dan uzaklaşma ile akıl da bir köşeye bırakılmış,rivayet kültürüne teslim olunmuştur.

Aslında bugün Müslüman dünyasının yaşadıklarını tek bir ayet çok güzel bir şekilde özetliyor;

"Allah aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder (Yunus 100)"

Ha bir de tabi en sevdiğim ayetlerden olan Rad 11 var;

"Bir topluluk kendini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez"

Müslüman alemi arap baharından (!) emperyalist oyunların ya farkında değil ya da liderlerimiz ABD-İsrail dostluğundan başka bir şey düşünmemekte...

İsrail ile en çok ticaret yapan ülkeler arasında Müslümanların olması üzülmemek için diğer güzel bir sebep.

Kudüs'te direnen herkese saygım sonsuzdur,keşke bende orada olabilsem.

Peki Türkiye'de ki eylemler nereye varacak? Ne işimize yarayacak?

Trump'ın ağzından iki üç kelime çıkmazsa olacakları size özetleyeyim;

Cuma namazlarından sonra yapılan klasik yürüyüşler bu hafta başladı,önümüzdeki hafta Cuma'dan çıkan herkes birbirinin suratına bakmadan,selam vermeden,İslam'ın sorunlarını tartışmadan eve döneceklerdir.

Tarikatlarda-cemaatlerde-arkadaş ortamlarında bir çok 'Kudüs' sohbeti döner,bilge bir kişi bu toprakları anlatır,Trump'a,Putin'e falan sallar sonra en ateşli olan grup İsrail Başkonsolusluğu'nun önüne gelip bıçak falan çıkartır,bağırır çağırır,enerjisini atması ile evine uyumaya gider,onlarda bir kaç gün sonra gündemi önemsememeye başlar.

Gençlerin çoğu ise İnstagram'da bir story ile,Twitter'da 140 karakter ile,Facebook'ta bir fotoğraf ile cihadını yapar ve sosyal medya dediğimiz kız-erkek kataloğuna geri dönüp gününü tamamlar.

TV'lerde hocalar bir kaç hadis,bir kaç tane de 'Kudüs Evliya'sından bahsedip,Şeyh Yasin'e dua ettirir,din üzerinden kazandıkları para ile aldıkları son model arabalarına binip evde yemeklerini yiyip,yarının sohbetine hazırlanırlar.

Ehh İsrail ve Amerika dediğimiz devletler de tabi boş durmazlar.

Niye dursunlar ki?

Müslüman alemi bu durumdayken daha biz birleşemezken,sürekli olarak birbirimize 'Mürted,Kafir' deyip bölünüp dururken,değil Kudüs yakın zamanda Mekke'ye-Medine'ye bile el konulursa hiç şaşırmayın derim...